30 Aralık 2017 Cumartesi

Kariyer Meslek Sınavlarında ki Düzenlemelerin Suistimalci olabilmesi mümkün mü?


"Sınırsız " takdir yetkili sözlü sınav komisyon üyelerinin açılan kadro sayısı kadar kişiye 70 puanı geçirtmesi tesadüf olmayabilir mi? (Özellikle yedek liste ilan etmek zorunda olmayan sınavlarda)

Yargı kararlarına göre "tamamlayıcı nitelikte" olması gereken mülakat sınavının "esas belirleyici" olması ne kadar hukuki ?

Yazılı sınavda yüksek puan alan adayların sözlü sınavlarında 70 puan altında bir puan takdir edilip "başarısız" sayılabilmesi. Yazılı sınavda düşük puan alan adayların da mülakatta sadece 70 i geçerek atanmaya hak kazanabilmesi,  "suistimalci" düzenlemelerin bir ürünü olabilir mi? 

Yoksa bizim yaptığımız sadece bir niyet okumasından mı ibaret?

Mülakat sınavları ile ilgili yargı sürecini kısaca aşağıda değindim. 

Okuyunca sizde hak vereceksiniz ki "torpil" iddialarına yol açan bu sınav sistemine karşı mahkemelerin aldığı kararları uygulanmak yerine "suistimalci değişiklikler" ile yerini sağlamlaştırmaya çalışan sorumlular "toplumsal ahlaki çöküşün" en büyük etkeni olmaktadır.
  
2005 

Danıştay " mülakat" hükmünü Anayasaya aykırı buldu. Ve AYM'ye başvurdu.

Danıştay, kamu kurumlarına personel alımında 'torpil' iddialarına yol açan "yazılıda kazanan adayların mülakata alınması" sisteminin kaldırılması yönünde ilk adımı attı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 'mülakat' hükmünü Anayasa'ya aykırı buldu ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Anayasa Mahkemesi iptal kararı alırsa, diğer kamu personeli sınavlarındaki mülakatın iptaline dayanak oluşturacak.

7.2.2007 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı;

Anayasa Mahkemesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, hakim ve savcı adaylığı sınavının dayanağı olan yasa hükmünün iptali istemini reddetti. Anayasa Mahkemesinin başvurunun reddine ilişkin kararı, 1 üyenin karşı oyuna karşılık 10 üyenin oyuyla aldığı öğrenildi.

Gerekçe:  “mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev” ifa edecekleri belirtildikten sonra, üçüncü fıkrasında da, nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri ile fıkrada yazılı diğer konuların ve özlük işlerinin yine “mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre” kanunla düzenleneceği   

Adayların, hakim ve savcı statüsünde olmamaları nedeniyle adaylığa atamada koşul olarak aranılan yazılı yarışma sınavı ile mülakatın uygulanmasına ilişkin hususların, yönetmelikte düzenlenmesinde Anayasa'ya aykırı bir yön görülmemiştir.


2009
  
 Danıştay hukuk devleti ilkesi gereği olarak ve  mülakat sınavının yargısal kontrolünün sadece yetki ve şekil açısından sınırlanmasından dolayı "sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğuna" karar verdi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu sözlü sınavlara ilişkin çok önemli bir karar verdi. Kurulun vermiş olduğu karara göre sözlü sınavda adayın sorulara verdiği yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Karara ilişkin ayrıntılar için başlığa tıklayınız. 

Danıştay kararında ;

1- Sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmesi günümüzde mümkündür. Bu imkanın kullanılmaması hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi zedelemektedir.
2- Sözlü ve görütülü kayıt imkanı varken ayrıca sözlü sınav komisyon üyelerinin soru ve cevapları tutanağa bağlaması gerekmemektedir.
3- Sözlü sınavda komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleri ortaya konulmalıdır.
4- Sınav öncesinde soruların ve yanıtlarının hazırlanmış olması gerekmektedir.
5- Sözlü sınav öncesinde adaylara yöneltilebilecek soruların ve yanıtlarının hazırlanmış olması gerekmektedir. Sınav sırasında, adaylara hazırlanmış olan bu sorulardan kur'a yöntemiyle belirlenenlerin sorulmalıdır.

Yıl 2011
Yukarıda ki Danıştay kararına karşı ne yapıldı dersiniz Detay
Mülakatın denetlenebilirliğini sağlamak için alınan bu kararı  uygulamak yerine; aşağıda ki şekilde (suistimalci) mevzuat değişikliği yapıldı.

Hemen hemen tüm mülakat sınavı düzenlemelerine şu ifade eklendi : "Bunun dışında mülakat ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz".

Sözlü sınavda bir haksızlığa uğradığını düşünen aday yargıya başvurmakta, yargı ise sesli ve görüntülü kayıtları isteyerek inceleme yapmak istemekteydi. Bu adil bir yöntemdi. Ancak daha önce Sayıştay denetçi yardımcısı ve kaymakam adayı alınırken getirilen düzenlemenin bir benzeri vergi müfettişi ve maliye uzmanları için de getirilmiştir. Buna göre, bu kadrolar için yapılacak sözlü sınavlarda sesli ve görüntülü kayıt sistemi kurulamayacaktır. Bu yolla, hakimlerin sözlü sınavları denetleme imkanı kaldırılmıştır

Peki sonrasında ne oldu?

Bu düzenlemelere karşı Anayasa Mahkemesinde iptaline ilişkin dava açıldı, 

2012

Anayasa Mahkemesi 2012/20 tarihli ve sayılı kararında bu iptal davasını karara bağlamıştır.

Dava konusu kural, puanların geçirildiği tutanak haricinde sözlü sınav sırasında herhangi bir kayıt sistemi kullanılamayacağını hükme bağlamaktadır. Sözlü sınavın sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınmamasının yargısal denetimi ortadan kaldıracağı, sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınan sözlü sınavların ise yargı denetimini daha etkin ve başarılı kılacağı yönündeki değerlendirmelerinanayasal denetimde bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Kanun koyucu, takdir yetkisini kullanarak sözlü sınav için hangi kayıtların tutulacağını belirlemiştir. Kuralda, yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hüküm yer almadığından Anayasa'ya aykırı bir durumun varlığından söz edilemez. 


 Son duruma göre şunu söyleyebiliriz:

Eğer uygulamanın dayanağını oluşturan bir kanuni düzenleme var ve bu kanuni düzenlemede kurumun yapacağı sözlü sınavda "herhangi bir kayıt sistemi kullanılamayacağı" açık bir şekilde yazılıysa, sözlü sınavdan başarısız sayılma işlemine karşı yapılabilecek pek bir şey kalmamaktadır. Sadece komisyon oluşumu gibi usule dair detaylardan dava açılabilir. 


2013
Detay

Yeni bir içtihat:
- sözlü sınav komisyonu üyelerinin herbiri tarafından belirlenmiş ve tutanağa bağlanmış soruların ve yanıtların neler olduğunun,
- bu yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması,
- bu durumun idari yargı yerlerince yapılacak yargısal denetimi olanaksız kılması nedeniyle,
davacının başarısız sayılma işleminin iptal edildiği belirtilmiştir.

...nesnel bir yöntem olan merkezi sınavdan sonra her türlü öznel değerlendirmeye açık bulunan sözlü bir sınavın yapılması merkezi sınavın nesnel koşullarını kısmen dahi olsa etkisiz kılacağı gibi, B grubu kadrolara merkezi sınav sonuçları ve adayların tercihleri dikkate alınarak yerleştirme ve atama yapılırken aynı hukuksal durumda bulunan orman muhafaza memurluğuna atamada ikinci bir sınav yapılmasının öngörülmesi eşitlik ilkesine aykırı olduğundan ve subjektif değerlendirmelerin oluşabilmesine yol açıcı etkileri bulunduğundan, dava konusu yönetmelik hükmünde geçen "sözlü sınav" ibaresinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."


2016
İçtihat:
Yargısal denetimin yapılabilmesi için;
1- Adaylara sorulacak soruların önceden belirlenip belirlenmediği,
2- Adaya hangi soruların sorulduğu, buna aday tarafından ne şekilde cevap verildiği
3- Verilen cevaplara göre bilgi düzeyi yetersiz ise gerekçeleri,

tutanağa bağlanması gerektiği belirtilmiştir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder